1.Türkiye’deki yerli ve yabancı kazı heyetlerinin; ‘’Kazılara değil, Resterasyon çalışmalarına’’ ağırlık vermeleri mutlaka sağlanmalıdır. Tarihi kentler kullanılabilir ve daha rahat gezilebilir hale getirilebilir. Akabinde, ‘’Yaşayan Tarihi Kentler Yaratılmalıdır’’.Şu an Türkiye’deki kazılarda Venedik kriterleri dahi uygulanmamaktadır (%40 kazı,%60 resterasyon)
2.Sadece ‘’incoming yapan tur operatörleri ve partner seyahat acentalarının yurt içi turlar düzenlemesi sağlanmalı; yabancı turist getirmeyen seyahat acentalarının yabancı turistlere turlar düzenlemesine izin verilmemesi.’’Ulaştırma bakanlığının günlük turlara getirdiği kilometre kıstası(600 km kıstası) tekrar değerlendirilmelidir.
3.Konaklama tesislerinde yıldız denkliğinin tekrar ele alınıp düzenlenmesi gerekmektedir, emsal yıldızlı otel aynı seviyede hizmet verecek kalite ve hizmet alanlarına sahip olmalıdır. Aynı farklılık iç kesimlere gidildikçe artmakta; ilave olaraktan da işletme anlayışı değişmekte; İngiliz kız-Türk erkek arkadaşı ile yıldızlı otelde single konaklama yapmak zorunda kalmaktadır.Termal eki alan oteller yeniden değerlendirilmelidir.
4.Tanıtımda; güneş, deniz, kum dışına çıkılmalı.Tanıtımlarda, satacağımız ürünleri hikayesi ile pazarlamalıyız, hikayesi olmayan ürün satılmaz.Tanıtım da hedefe ulaşamıyoruz, şöyleki; 130 milyon Rus halkının % 90’ı Meryem ana evinin, St.nicholas kilisesinin Türkiye’de olduğunu bilmiyor.Yurt dışı fuarlarında her fuara katılmak yerine sonuça ulaşabileceğimiz bölgesel fuarlara da ağırlık vermeliyiz.
5.Dini turizm: Ören yerlerinde gerekli dini vecibeler için düzenlemeler yapılması; eğer uygun değilse ören yerine yakına uygun mekanlar tasarlanmalı.Örneğin, St.Philip Martrium (Hz.İsa peygamberimizin 12 havarisinden birisi olan Aziz Philip’in mezarının bulunduğu şehitlik yapısı), St.Nicolas kilisesinde düzenlemeler yapılıp talepler karşılanmalıdır.
6.Türkiye turizmden para kazanmak istiyorsa mutlaka ‘’Kent Turizmine ‘’ dönmelidir.İspanya, Fransa aldığı turiste göre bizden çok fazla para kazanmaktadır.Nedeni turist KENTLERDE kaldığı içindir.Tanıtımlarda hep şehirlerini sunmaktadırlar, bu konuda mutlaka başta İstanbul verimli kullanılmalıdır.Unesco listesindeki değerlerimizin bulunduğu şehirler öne çıkarılmalıdır.
7.Yabancı tur operatörünün sattığı, yabancı hava yolu şirketinin taşıdığı, yabancının işlettiği otelde kalan yolcudan ve her şey dahil sistemi içerisinde Türk ekonomisine istenen katkı sağlanamaz. Kendi operatörlerimize, hava yolu şirketlerimize ekstra teşvik sağlanmalıdır.Charter uçaklar ülkemizin iç kesimindeki hava limanlarımıza teşviklerle yönlendirilmelidir.
8.Yabancı konut sahipleri kendi ülkelerinden Türkiye’deki konutlarını pazarlamakta; kolluk kuvvetlerine ikamet bildirgesi yaptırma zorunluluğu, mali takip ve apart gibi işletilmesinin önüne geçilecek kararlar alınmalı.Kontrol edilebilir bir turizm yapısı oluşturulmalıdır.
9.Farklılık arz eden Pamukkale, Kapodokya gibi bölgelerime yatırım önceliği ve desteği sağlanmalıdır.Teşviklerden mutlaka yararlanmalıdır bu iki bölgemiz; Pamukkale ve havalesine sağlanacak teşvikler ile gerçek anlamda sağlık turizmi yatırımları doğru projelerle desteklenirse turistlerimizi sahillerden iç kesimlere çekebiliriz.Gerçek termal sağlık turizmi Denizli Pamukkale bölgesindeki işletmeler sağlık tesislerine dönüşene kadar devam etmelidir.Çünkü 20 km lik mesafede 4 çeşit sıcak su kaynağının olduğu Denizli ili TERMAL SAĞLIK turizminde başkent olacaktır. Aynı şekilde Kapodokya bölgesine de bölgeye uygun teşvikler sağlanarak turisti, turizmi daha doğuya çekebiliriz
Ali AKTÜRK
Pamukkale Turizm Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı